Yeni Başlayanlar İçin Gece Makyajı

Gece makyajı, özel bir etkinlik veya gece dışarı çıkmak için hazırlandığınızda kullanabileceğiniz bir makyaj stili olarak önem kazanır. Ancak, makyaj dünyasına yeni adım atanlar için gece makyajı yapmak kafa karıştırıcı olabilir. Bu makalede, yeni başlayanlar için gece makyajıyla ilgili temel adımları ve ipuçlarını keşfedeceksiniz. Hazırsanız, başlayalım!

  1. Cilt Hazırlığı: Gece makyajına başlamadan önce, temiz ve nemlendirilmiş bir cilde sahip olmanız önemlidir. Yüzünüzü uygun bir temizleyici ile yıkayın ve ardından hafif bir nemlendirici uygulayın. Nemlendirici cildinizi nemli tutacak ve makyajınızın daha pürüzsüz görünmesini sağlayacaktır.
  2. Baz Uygulama: Makyajınızın kalıcılığını artırmak ve cildinizin pürüzsüz görünmesini sağlamak için bir makyaj bazı kullanmanız önemlidir. Baz, cildinize uyguladığınız ince bir tabakadır ve makyajınızın gün boyu yerinde kalmasına yardımcı olur. Bunu parmak uçlarınız veya makyaj süngeriyle uygulayabilirsiniz.
  3. Fondöten: Fondöten, cildinizin renk tonunu düzeltmek ve kusurları kapatmak için kullanılır. Yeni başlayanlar için, hafif bir kapatıcılığa sahip likit veya krem ​​bir fondöten tercih edebilirsiniz. Fondöteni, parmaklarınız veya makyaj süngeri kullanarak yüzünüze uygulayın ve iyice yayın.
  4. Göz Makyajı: Gece makyajında gözler önemli bir odak noktasıdır. Başlangıç olarak, göz kapaklarınıza bir göz bazı uygulayın. Bu, göz farının daha iyi tutunmasını sağlar ve göz makyajınızın kalıcılığını artırır. Ardından, doğal bir renkte bir göz farı kullanarak göz kapaklarınıza hafif bir renk verin. Göz kapağının katlanma hattına biraz daha koyu bir renk uygulayarak derinlik katın. Kirpik diplerinize eyeliner uygulayarak gözlerinizi daha belirgin hale getirebilirsiniz. Son olarak, kirpiklerinize maskara uygulayarak gözlerinizi daha da vurgulayın.
  5. Allık ve Kontür: Yüz hatlarınızı belirgin bir ölçüye çıkarmak ve cildinizi canlandırmak için allık ve kontür tekniklerini kullanabilirsiniz. Allık, elmacık kemiklerinize hafif bir renk vererek yüzünüzü canlandırır. Doğal bir renkte bir allık fırçası kullanarak yanaklarınıza hafifçe dokundurun ve yukarı doğru hareketlerle yayın.Kontür, yüz hatlarınızı şekillendirmek ve belirginleştirmek için kullanılan bir tekniktir. Kontür yapmak için, bir kontür pudrası veya kremiyle bir kontür fırçası kullanabilirsiniz. Öncelikle kontür yapmak istediğiniz bölgeleri belirleyin. Genellikle şakaklar, yanakların altı, çene hattı ve burun kenarları kontur uygulamak için tercih edilen bölgelerdir. Kontür fırçasınızı ürünün üzerine hafifçe batırın, fazla ürünü silkeleyin ve yüzünüzdeki bölgelere hafif dokunuşlarla kontur yapın. Ardından, fırçayı kullanarak konturu iyice dağıtın, böylece doğal bir görünüm elde edersiniz.
  6. Dudak Makyajı: Gece makyajında dudaklarınızı vurgulamak için dudak makyajı yapmayı unutmayın. İlk adım, dudaklarınızı nemlendirmektir. Bir dudak balsamı veya nemlendirici kullanarak dudaklarınızı nemlendirin. Ardından, dudak renginize uygun bir dudak kalemi ile dudak hatlarınızı belirginleştirin. Daha sonra, istediğiniz bir ruj veya dudak parlatıcısıyla dudaklarınıza renk verin. Kırmızı veya bordo gibi cesur renkler gece makyajı için harika seçenekler olabilir.
  7. Bitirme Dokunuşları: Makyajınızı tamamlamak için bazı bitirme dokunuşları yapabilirsiniz. Öncelikle, makyajınızın kalıcılığını artırmak ve cildinizi matlaştırmak için bir pudra kullanabilirsiniz. Transparan bir pudra tercih edin ve yüzünüzdeki parlak bölgelere hafifçe uygulayın. Ardından, kaşlarınızı düzeltmek ve vurgulamak için kaş farı veya kaş jeli kullanabilirsiniz. Kaşlarınızı tarayın ve boşlukları doldurun. Son olarak, makyajınızı sabitlemek ve parlaklığı artırmak için bir makyaj sabitleyici sprey kullanabilirsiniz. Spreyi yüzünüzden birkaç aralıkla sıkın ve makyajınızın taze kalmasını sağlayın.

Yeni başlayanlar için gece makyajı yapmak başlangıçta korkutucu olabilir, ancak doğru teknikleri ve ürünleri kullanarak kendinizi güvende hissedebilirsiniz. Cilt hazırlığına özen göstermek, uygun bir baz uygulamak ve doğru ürünleri kullanmak gece makyajının temel adımlarıdır. Göz makyajında doğru göz farı renklerini kullanmak, allık ve kontür teknikleriyle yüz hatlarınızı belirginleştirmek, dudak makyajıyla dikkat çekici bir görünüm elde etmek önemlidir. Son olarak, makyajınızı sabitlemek için bir pudra ve makyaj sabitleyici sprey kullanabilirsiniz.

Unutmayın, gece makyajı yaparken denemek ve pratik yapmak önemlidir. Kişisel tercihlerinize ve yüz şeklinize göre farklı teknikler keşfedebilir ve kendinize özgü bir gece makyaj stili geliştirebilirsiniz. Yavaşça başlayın, adım adım ilerleyin ve kendinizi rahat hissettiğiniz ürünleri ve teknikleri seçin. Gece makyajı yapma beceriniz zamanla gelişecek ve her seferinde daha fazla özgüvenle uygulayabileceksiniz. Keyifli makyaj deneyimleri geçirmeniz dileğiyle!

ARC System Repair İle Işıltılı Ciltler

ARC System Onarıcı Cilt Bakımı ile Işıltılı ve Genç Bir Cilt Elde Edin

Cilt bakımı alanında, cildi etkili bir şekilde onaran ve gençleştiren ürünler bulmak oyunun kurallarını değiştirebilir. Tanınırlık kazanmış bu tür yenilikçi çözümlerden biri ARC System Repair cilt bakımıdır. ARC System Repair dünyasına girerek cilt bakımına benzersiz yaklaşımını, faydalarını ve parlak ve genç görünümlü bir cilde kavuşmanıza nasıl yardımcı olabileceğini anlatalım.

ARC System Repair’i Anlayalım

ARC System Repair, cildin doğal bariyer işlevini geri kazandırmaya ve canlandırmaya odaklanan kapsamlı bir cilt bakım rejimidir. Bu sistem, kuruluk, donukluk, ince çizgiler ve düzensiz doku dahil olmak üzere birçok cilt sorununu ele almak için gelişmiş bileşenler ve özel formüllerin bir kombinasyonunu kullanır. ARC System Repair, cilt hasarının temel nedenlerini hedef alarak uzun süreli sonuçlar ve daha sağlıklı bir cilt sağlar.

ARC System Repair’in Arkasındaki Bilim

ARC System Repair, sağlıklı bir cilt bariyerinin optimum cilt sağlığı ve görünümü için gerekli olduğu ilkesine dayanır. Cilt bariyeri koruyucu bir kalkan görevi görerek nem kaybını önler, çevresel toksinleri bloke eder ve dengeli bir pH sağlar. Bu bariyer tehlikeye girdiğinde, cilt hasara karşı daha duyarlı hale gelir ve çeşitli cilt sorunlarına yol açar.

Avantajlar

Cilt Bariyerinin Onarılması ve Güçlendirilmesi

ARC System Repair, genel cilt sağlığını iyileştirmeye yardımcı olan cilt bariyerini onarmaya ve güçlendirmeye odaklanır. Bariyer işlevini geri kazandırarak cildin nemi tutma kabiliyetini artırır, elastikiyeti geliştirir ve hassasiyeti azaltır.

Derinlemesine Nemlendirme ve Besleme

ARC System Repair cildin katmanlarını yenileyerek yoğun nemlendirme ve beslenme için alan sağlar. Hyalüronik asit ve seramidler gibi temel bileşenlerin uygulanması için gerekli alanı yaratır. Nem seviyelerini yeniler ve dolgun, esnek bir cildi destekler.

Geliştirilmiş Hücre Devri ve Yenilenmesi

ARC System Repair hücre döngüsünü uyaran ve kolajen üretimini destekleyen bir uygulamadır. Bu, ince çizgilerin, kırışıklıkların ve düzensiz cilt tonunun görünümünü azaltmaya yardımcı olarak daha genç görünümlü bir cilt sağlar.

Çoklu Etki

Akne skarlarında veya bireysel skarlarda azalma olur. Cilt gevşekliği gözle görülür şekilde iyileştirilir. Pigmentasyon sorunlarını ortadan kaldıran, gözenek boyutunu, kırışıklıkları, akne izlerini ve diğer dokusal düzensizlikleri azaltan dokusal iyileştirme oluşur.

Renk Sorununa Çözüm

Güneş hasarı ve yaşlanmadan kaynaklanan renk değişikliği gibi cilt lezyonları üzerinde etkilidir.

Kapsamlı Cilt Bakım Rejimi

ARC System Repair kapsamlı yaklaşımı, cilt bakım rutininizin her adımının cildinizi onarmak ve korumak için optimize edilmesini sağlar.

  • Uygulamayı takiben bir yıla kadar yeni kolajen üretimi olur.
  • Minimal aksama süresi: Tipik olarak toplam 5 gün cilt sosyalleşmeden kaçınmanıza sebep olabilir. Bunun 3 günü enfeksiyon riski ve sonraki 2 gün yüz kızarıklığı nedeniyle ‘sosyal aksama süresi’ vardır.

Uygulama Süresi 60 Dk.’yı Bulabilir

Uygulama Öncesi Kremlerle Acı-Ağrı Hissedilmez

İyileşme Süresi 3-7 Gündür

4 Haftada 1 Uygulama Önerilir

ARC System Repair / Gold Renovation cildin hemen dökülmesine ve pul pul dökülmesine neden olmaz, ancak uygulamadan 4-7 gün sonra ciltte yenileme başlayacaktır. Bu, cildin en dış tabakası olan stratum corneum’un altındaki yaralı cilt için bir bandaj görevi görmesini sağlar. Hasarlı cildin dış tabakası pul pul döküldüğünde, yeni bir cilt tabakası ortaya çıkacaktır.

Kesintisiz Kolajen Üretimi

Kolajen üretimi yaklaşık 12 ay boyunca devam ederek cildin daha genç ve dolgun görünmesini sağlayacaktır. Uygulamadan önce cilt topikal bir uyuşturucu krem ile uyuşturulmalıdır. ARC System Repair, düzensiz cilt pigmentasyonunu, ince çizgileri ve kırışıklıkları hedef alarak uygulama alanı üzerinde tutulacaktır. Danışanların uygulama süresi boyunca sıcak bir his hissetmeleri yaygındır. Danışanın ihtiyaçlarına ve uygulama alanının büyüklüğüne bağlı olarak, seanslar 60 dakikaya kadar sürebilir. Nihai sonuçlar 3 ay sonra fark edilir ve uygulamadan sonra 6 aya kadar sürekli iyileşme görülür.

4 Mevsim Işıltı

ARC System Repair , ışıltılı ve genç görünen bir cilt elde etmek için dönüştürücü bir yaklaşım sunar. Cilt bariyerinin onarılmasını ve güçlendirilmesini hedefleyen bu kapsamlı sistem, uzun süreli sonuçları teşvik ederken çok çeşitli cilt sorunlarını ele alır. ARC System Repair’i cilt bakım döngünüze dahil etmek daha sağlıklı bir cilt, daha fazla nemlendirme ve daha genç bir görünüm elde etmenize yardımcı olabilir. Öyleyse, neden ARC System Repair’in gücünü açığa çıkarmıyor ve yeniden canlanan cildin keyfini bugün keşfetmiyorsunuz?

Espina by Espiderm ARC System Repair/Gold Renovation uygulaması alanında imza uygulamalar gerçekleştirmektedir. İletişim sayfamız üzerinden bize ulaşabilir, instagram sayfamızdan uygulama örneklerimize ulaşabilirsiniz.

Yosun Peelingin Canlandırıcı Gücü

Yosun Peelingin Canlandırıcı Gücü: Doğanın Gizli  Çözümünü Keşfet

Sağlıklı ve ışıltılı bir cilt arayışında olan güzellik sektörü, çeşitli cilt sorunlarını ele almak için sürekli olarak yenilikçi yaklaşımlar araştırmakta. Bu dikkat çekici keşiflerden biri de yosunun inanılmaz özelliklerinden faydalanarak cildi canlandıran ve gençleştiren doğal bir cilt bakımı çözümü olan yosun peelingdir. Bu yazımızda yosun peeling dünyasına girerek faydalarını, arkasındaki bilimi ve cilt bakımı alanında sürdürülebilir bir alternatif olma potansiyelini ortaya çıkaracağız.

Yosun Peelingi Anlamak

Çeşitli su organizmaları grubu olan algler, cilt için sayısız fayda sunan çok sayıda bioaktif bileşik ve besin maddesine sahiptir. Yosun peeling, ölü cilt hücrelerini temizleyen, gözenekleri açan ve taze ve gençleşmiş bir cilt ortaya çıkaran nazik peeling ürünleri oluşturmak için kırmızı yosun veya kahverengi yosun gibi belirli yosun türlerinin kullanılması sürecini ifade eder.

Yosun Peelingin Arkasındaki Bilim

Yosunlar, sağlıklı bir cildin korunması için gerekli olan doğal enzimler, vitaminler, mineraller ve antioksidanlar içerir. Bu bioaktif bileşikler uyum içinde çalışarak cildi nazikçe soyarken aynı zamanda besler ve korur. Yosunlarda bulunan enzimler ölü cilt hücreleri arasındaki bağların parçalanmasına yardımcı olarak, alttaki katmanlarda tahrişe veya hasara neden olmadan çıkarılmalarını sağlar.

Vitaminler, Mineraller, Antioksidanlar

Yıpranmış Cildi Soyar

Taze Cildi Besler

Yenilenmiş Olan Cildi Korur

Yosun Peelinginin Faydaları:

Nazik ve Etkili Eksfoliasyon: Sert kimyasal eksfoliantların aksine, yosun peeling nazik ancak etkili bir eksfoliyasyon süreci sağlar. Yosundaki doğal enzimler ölü cilt hücrelerini çözerek kızarıklık veya iltihaplanmaya neden olmadan daha pürüzsüz, daha parlak bir cilt ortaya çıkarır.

Derinlemesine Temizleme ve Detoksifikasyon: Yosun peeling, cilt yüzeyinde biriken kirleri, fazla sebumu ve çevresel kirleticileri etkili bir şekilde giderir. Bu derinlemesine temizleme etkisi gözeneklerin açılmasına yardımcı olarak çatlak olasılığını azaltır ve daha berrak bir cildi destekler.

Nemlendirme ve Besleme: Yosunlar nemi tutmaya ve ciltten su kaybını önlemeye yardımcı olan nemlendiriciler bakımından zengindir. Bu nemlendirme özelliği, alglerde bulunan vitamin ve minerallerle birleştiğinde cildi besler ve canlandırır, dolgun, esnek ve iyi beslenmiş bırakır.

Yaşlanma Karşıtı Özellikler: Yosun, erken yaşlanmadan sorumlu olan serbest radikallerle mücadele eden antioksidanlar içerir. Yosun peeling, bu zararlı molekülleri etkisiz hale getirerek ince çizgilerin, kırışıklıkların ve yaşlılık lekelerinin görünümünü en aza indirmeye yardımcı olur, genç ve canlı bir cildi teşvik eder.

Sürdürülebilirlik ve Yosun Peeling: Yosun peeling cilt bakımı endüstrisinde sürdürülebilir bir alternatif sunmaktadır. Algler, minimum çevresel etki ile yetiştirilebilen yenilenebilir kaynaklardır. Pestisit, gübre veya ekilebilir arazi gerektirmezler, bu da onları çevre dostu bir seçim haline getirir. Ayrıca, yosun tarımı karbon birikimine katkıda bulunarak çevresel etkiyi daha da azaltabilir.

Yosun Peelingi Cilt Bakım Rutinine Dahil Etmek: Yosun peelingin faydalarından yararlanmak için, yosun bazlı peeling ürünleri düzenli cilt bakım rutinlerine dahil edilebilir. Bu ürünler temizleyiciler, maskeler veya ovma şeklinde olabilir. Espina Yosun Peeling uygulamasını belirli aralıklarla alarak cildinizin lekelerinden arınmış, taze, canlı kalmasını sağlayabilirsiniz.

Her Cilt Tipi İçin Yosun Peeling

Yosun peeling, cilt bakımına doğal ve sürdürülebilir bir yaklaşım sunarak daha sağlıklı, daha genç bir cildi desteklemek için yosunun doğal gücünü kullanır. Nazik eksfoliasyon, derinlemesine temizlik, nemlendirme ve yaşlanma karşıtı özellikleri ile yosun peelingi cilt bakımı alanında umut verici bir çözüm olarak ortaya çıkmaktadır. Doğanın harikalarını kucaklayarak, çevreye duyarlı seçimler yaparken bir yandan da güzellik ve gençleşme dünyasının kilidini açabiliriz. Öyleyse, neden yosun peeling tercih etmiyorsunuz?

Espina by Espiderm Yosun Peeling uygulaması alanında imza uygulamalar gerçekleştirmektedir. İletişim sayfamız üzerinden bize ulaşabilir, instagram sayfamızdan uygulama örneklerimize ulaşabilirsiniz.

Cilt Yenileme ve Gençleştirmede ARC System Repair

Cilt Yenileme ve Gençleştirmede ARC System Repair

ARC, ince çizgilerin, kırışıklıkların, akne izlerinin, rosaceanın, çatlakların ve yüzdeki hacim kaybının görünümünü azaltmaya yardımcı olan lazer olmayan bir uygulamadır.

ARC System Repair aynı zamanda yaşlılık lekeleri ve bazı izler gibi cilt renk bozukluklarını gidermek için de kullanılabilir.

Avantajlar

  • Anında sıkılaştırma, kolajen liflerinin anında kasılması kırışıklıkları ve cilt sarkmasını azaltır.
  • Hasarlı cildin anında büzülmesi, ‘yüz germe’ görünümü verir
  • Akne skarlarında veya bireysel skarlarda azalma olur.
  • Cilt gevşekliği gözle görülür şekilde iyileştirilir.
  • Pigmentasyon sorunlarını ortadan kaldıran, gözenek boyutunu, kırışıklıkları, akne izlerini ve diğer dokusal düzensizlikleri azaltan dokusal iyileştirme oluşur.
  • Güneş hasarı ve yaşlanmadan kaynaklanan renk değişikliği gibi cilt lezyonları üzerinde etkilidir.
  • İnce çizgileri ve kırışıklıkları yumuşatır.
  • Yaşlılık ve güneş lekelerini giderir.
  • Uygulamayı takiben bir yıla kadar yeni kolajen üretimi olur.
  • Topikal anestezik krem ile minimum rahatsızlık ile uygulanır.
  • Minimal aksama süresi: Tipik olarak toplam 5 gün cilt sosyalleşmeden kaçınmanıza sebep olabilir. Bunun 3 günü enfeksiyon riski ve sonraki 2 gün yüz kızarıklığı nedeniyle ‘sosyal aksama süresi’ vardır.

Uygulama Süresi 60 Dk.’yı Bulabilir

Uygulama Öncesi Kremlerle Acı-Ağrı Hissedilmez

İyileşme Süresi 3-7 Gündür

4 Haftada 1 Uygulama Önerilir

İnce çizgileri ve kırışıklıkları olan bireyler için, yaşlanma belirtilerini silmek için çeşitli non-invaziv seçenekler mevcuttur. Lazer cilt yenileme tuygulapopüler olsa da, ARC System Repair / Gold Renovation daha kısa bir iyileşme süresi ile benzer sonuçlar üretebilir. Soğuk plazma cilt yenileme, ultra yüksek frekanslı dalgaların inert nitrojen gazı akışına enerji vererek epidermisin derinliklerine nüfuz etmesi ve kolajen üretimini teşvik etmesi bakımından lazer uygulamalarından farklıdır.

ARC System Repair / Gold Renovation cildin hemen dökülmesine ve pul pul dökülmesine neden olmaz, ancak uygulamadan 4-7 gün sonra ciltte yenileme başlayacaktır. Bu, cildin en dış tabakası olan stratum corneum’un altındaki yaralı cilt için bir bandaj görevi görmesini sağlar. Hasarlı cildin dış tabakası pul pul döküldüğünde, yeni bir cilt tabakası ortaya çıkacaktır.

Kesintisiz Kolajen Üretimi

Kolajen üretimi yaklaşık 12 ay boyunca devam ederek cildin daha genç ve dolgun görünmesini sağlayacaktır. Uygulamadan önce cilt topikal bir uyuşturucu krem ile uyuşturulmalıdır. ARC System Repair, düzensiz cilt pigmentasyonunu, ince çizgileri ve kırışıklıkları hedef alarak uygulama alanı üzerinde tutulacaktır. Danışanların uygulama süresi boyunca sıcak bir his hissetmeleri yaygındır. Danışanın ihtiyaçlarına ve uygulama alanının büyüklüğüne bağlı olarak, seanslar 60 dakikaya kadar sürebilir. Nihai sonuçlar 3 ay sonra fark edilir ve uygulamadan sonra 6 aya kadar sürekli iyileşme görülür.

ARC System Repair’ın amacı, yüz çizgilerini ve kırışıklıkları ve foto yaşlanma ile ilişkili cilt pigmentasyonunu iyileştirerek cildi gençleştirmektir.

ARC System Repair’ın yüz, boyun, göğüs, kollar ve eller için güvenli olduğu kanıtlanmıştır. Aslında güneş hasarı, yaşlanma veya pigmentasyon belirtileri gösteren cildin çoğu yerinde kullanılabilir.

Sonuçları ne zaman görürsünüz?

ARC System Repair dalga boyu cildin içinde tutulan suyu hedef alıp buharlaştırarak cildin büzülmesine neden olduğundan sonuçları hemen görebilirsiniz. Cilt soyulduktan sonra cilt sıkılaştırma etkisinin faydasını daha fazla görmeye başlarsınız.

Yeni kolajen üretimi daha sağlıklı ve genç görünen bir cildi simüle ettiğinden, cilt dokusunun kalitesi önümüzdeki aylarda yeni ciltte iyileşmeye devam eder. Cildi ‘dolgunlaştıran’ yeni kolajen rejenerasyonu ile sonuçların altı aya kadar geliştiğini görmeye devam edeceksiniz.

ARC System Repair ne kadar konforludur?

Uygulamadan 20-30 dakika önce uyuşturucu krem uygulanır. Bu topikal estetik krem, herhangi bir rahatsızlığı en aza indirecek ve işlem sırasında daha rahat hissetmenizi sağlayacaktır.

Uygulamadan hemen sonra cildinizde ısı hissedersiniz, ancak bu, seanstan önce uygulanan topikal anestezinin etkileri nedeniyle tolere edilebilir hale gelir. İlk saatten sonra gerçek bir rahatsızlık hissedilmez ve danışan kısa süre içinde cildin her zaman nemli kalmasını sağlamak için jel/krem uygulamasına odaklanır.

Uygulama yapılan bölge kızarabilir ve şişebilir. Uygulamadan sonraki gün kızarıklık ve şişlik azalır. Tipik olarak 3. Günde cilt katmanları soyulmaya başladıkça cilt kaşınmaya başlar. Soyulma tamamlandıktan ve cilt 3. Günde iyileştikten sonra sağlık üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi yoktur, ancak görünüm hala yer yer hafif kırmızı veya pembe olabilir.

Nasıl bir uygulamadır?

Uygulama süreleri, uygulama alanının büyüklüğüne ve daha önce danışan ile görşülen, belirlenen protokole bağlı olarak 30 ila 60 dakika olacaktır. Bir soğuma döneminden sonra, enfeksiyona karşı korumak için bölgeye koruyucu jel uygulanır.

Hemen ardından gelen etki, 1 saate kadar kötü güneş yanığına benzer hafif bir rahatsızlık hissetmektir. Danışanlar, kendilerine bakım sonrası talimatlar hatırlatıldıktan sonra evlerine gitmekte serbesttir.

Riskler nelerdir?

ARC System Repair uygulaması cilde kontrollü şekilde çok fazla enerji aktarır. Ciltte arzu edilen değişikliği elde etmek için üç etkinin ortaya çıkması kaçınılmazdır:

Eritem (ciltte kızarıklık): ARC uygulanan bölgelerde, yüzeysel doku ve kolajenin büyümesine bağlı olarak artan kan akışını temsil eden belirgin bir kızarıklık vardır. İlk birkaç gün içinde yavaş yavaş kaybolacaktır.

Enflamasyon (şişme): ARC uygulaması, 24 saate kadar sürebilen minimal miktarda şişlik ortaya çıkarır.

Hiperpigmentasyon (bronzlaşma): Bu durum normalde işlemin üçüncü gününde ortaya çıkar ancak daha sonra dökülmeye başlar ve daha genç ve sağlıklı görünen bir cilt ortaya çıkar.

Uygulama Öncesi

Uygulamadan önce 4 ila 6 hafta boyunca güneşten, sprey bronzlaşmadan, bronzlaşma enjeksiyonlarından ve şezlonglardan kaçının.

Uygulamadan en az 2 ila 3 hafta önce botoks veya dolgu maddelerinden kaçının.

Uygulama yapılmasını engelleyebileceğinden, uygulama bölgesine lazer uygulaması veya kimyasal peeling gibi diğer işlemlerden 3 ay boyunca kaçının.

Uygulamadan 2 ila 4 hafta önce cildinizi hazırlamak için SPF-30 kullanmanız önerilir. Özellikle de doğal olarak daha koyu tenliyseniz.

Uygulamadan en az 7 gün önce topikal Retin-A ürünlerinin kullanımını durdurun.

Uygulama Sonrası

Yüzünüzü soğuk suyla yıkayın: Ilık veya sıcak su, soğuk veya soğuk su kadar iyi hissettirmeyebilir, bu da uygulama sonrası hisleri yatıştırmaya yardımcı olabilir.

Nemlendirin: ARC System Repair cildinizin koruyucu bariyerini geçici olarak deaktive edeceğinden, 3-5 günde orta kalınlıkta bir Nemlendirici / Besleyici krem ile bu bariyeri güçlendirmek önemlidir. Ayrıca, cildinizi gergin hissettirebilecek dehidrasyondan kaçınmaya yardımcı olmak için daha fazla su için.

SPF30 veya daha fazla güneş kremi uygulayın: ARC System Repair sonrasında cildiniz daha hassastır, bu nedenle 3 ay boyunca doğrudan güneşe maruz kalmaktan kaçının.

Yorucu egzersizlerden, kuru saunalardan ve buhar odalarından kaçının: Yüzdeki kan dolaşımının artması, yeni uygulama yapılmış ciltte ısınma, karıncalanma, kaşıntı, kızarıklık veya diğer rahatsız edici yan etkileri yoğunlaştırabilir. ARC System Repair’dan sonra 5-7 gün boyunca bu tür aktiviteleri atlayın.

Uygulamadan sonraki 4 hafta içinde peeling yapmayın: Aşırı peeling daha fazla kızarıklığa veya hassasiyete yol açabilir, bu nedenle cildiniz kendini iyi hissedene kadar bekleyin.

ARC System Repair sonrasında cildiniz “normale döndüğünü” hissettiğinde, normal cilt bakım rutininize devam etmenizde genellikle bir sakınca yoktur.

Espina by Espiderm ARC System Repair/Gold Renovation uygulaması alanında imza uygulamalar gerçekleştirmektedir. İletişim sayfamız üzerinden bize ulaşabilir, instagram sayfamızdan uygulama örneklerimize ulaşabilirsiniz.

Cilt Çatlaklarının Sebepleri

Vücut çatlakları, cildin elastikiyetini kaybettiğinde ortaya çıkan ve çoğunlukla deri renginde veya beyaz renkte görünen çizgilerdir. Vücut çatlakları, en sık gebelik, hızlı kilo alımı veya kaybı, genetik yatkınlık ve hormonal değişiklikler gibi faktörlerle ilişkilendirilir.

Semptomlar

Çatlakların hepsi birbirine benzemez. Ne kadar süredir var olduklarına, neyin neden olduğuna, vücudunuzun neresinde olduklarına ve sahip olduğunuz cilt tipine bağlı olarak değişirler. Yaygın varyasyonlar şunlardır:

  • Karın, göğüsler, kalçalar, kalçalar veya vücudun diğer yerlerinde girintili çizgiler veya çizgiler
  • Pembe, kırmızı, renksiz, siyah, mavi veya mor çizgiler
  • Daha açık bir renge dönüşen parlak çizgiler
  • Vücudun geniş alanlarını kaplayan çizgiler

Vücut çatlaklarının nasıl oluştuğu hakkında daha fazla bilgi edinmek için, cildin anatomisini anlamak önemlidir. Cilt, üç tabakadan oluşur: epidermis, dermis ve subkutan dokular. Epidermis, cildin dış tabakasıdır ve cildin rengini ve koruyucu işlevini sağlar. Dermis, cildin orta tabakasıdır ve cilt elastikiyeti, nemlendirme ve beslenme gibi önemli işlevleri yerine getirir. Subkutan doku, cildin altındaki yağ dokusudur ve sıcaklık kontrolü, enerji depolama ve şok emilimi gibi işlevleri yerine getirir.

Herkesin vücudunda çatlak oluşabilir, ancak bazı faktörler çatlaklara yakalanma olasılığınızı artırır:

  • Kadınlarda çatlak oranı çok daha yükesektir
  • Kişisel veya ailesel çatlak geçmişine sahip olmak
  • Hamile kalmak, özellikle de genç hamilelik
  • Ergenlik döneminde hızlı büyüme
  • Hızla kilo alma veya verme
  • Kortikosteroid kullanımı
  • Göğüs büyütme ameliyatı olmak
  • Egzersiz yapmak ve anabolik steroid kullanmak
  • Cushing sendromu veya Marfan sendromu gibi genetik bir bozukluğa sahip olmak

Cildinizin görünümünden endişe duyuyorsanız veya çatlaklar vücudunuzun geniş alanlarını kaplıyorsa mutlaka bir doktor ile görüşmenizi öneririz. Uzman doktor çatlakların nedenini belirlemeye yardımcı olabilir ve tedavi seçeneklerini sizinle konsülte edebilir.

Vücut çatlakları, dermis tabakasındaki kolajen ve elastin liflerinin zayıflamasından kaynaklanır. Bu zayıflama, cildin hızlı bir şekilde gerilmesine neden olur, bu da çizgilerin ortaya çıkmasına yol açar. Vücut çatlakları, genellikle cildin daha kalın bölgelerinde, özellikle kalça, uyluk ve meme bölgesinde ortaya çıkar.

Çözümler

Vücut çatlakları, cildin kendini onarma sürecinin bir parçasıdır ve normalde tedavi gerektirmezler. Ancak, bazı insanlar vücut çatlaklarını kozmetik bir endişe olarak görürler ve tedaviler ararlar. Vücut çatlaklarını tedavi etmek için birçok seçenek mevcuttur, ancak bazıları daha etkili olabilir.

  1. Retinoidler: Retinoidler, ciltteki kolajen üretimini artırarak vücut çatlaklarının görünümünü azaltabilir. Bu tedavi, reçeteli bir ilaçtır ve doktorunuz tarafından önerilmelidir.
  2. Kollajen üretimini arttıran kremler: Bu kremler, cildin kendi kolajen üretimini artırmaya yardımcı olan bileşenler içerir. Bazıları, cildin nemlendirilmesine ve elastikiyetinin artırılmasına yardımcı olabilir.
  3. Mikrodermabrazyon: Mikrodermabrazyon, cildin üst tabakasının hafifçe soyulmasını içeren bir prosedürdür.Lazer tedavisi: Lazer tedavisi, cildin alt tabakalarını hedef alarak vücut çatlaklarının görünümünü azaltabilir. Bu işlem, cildin iyileşme sürecinde zaman alabileceği için birden fazla seans gerektirebilir.Cerrahi: Vücut çatlaklarının tedavisi için cerrahi seçenekler de vardır, ancak bu seçenekler genellikle daha ciddi durumlarda kullanılır. Bu işlem, çatlakların derinliğini ve genişliğini azaltarak cildi sıkılaştırabilir.
  4. Vücut çatlaklarından korunmak için ise, cildin elastikiyetini korumak önemlidir. Bu nedenle, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve cildinizi nemlendirmek önemlidir. Ayrıca, hızlı kilo alıp vermek yerine yavaş ve sürdürülebilir bir kilo kaybı veya kazancı hedeflemek de yardımcı olabilir.Sonuç olarak, vücut çatlakları oldukça yaygın bir durumdur ve genellikle tedavi gerektirmezler. Ancak, bazı insanlar vücut çatlaklarının görünümünden rahatsız olurlar ve tedavi ararlar. Vücut çatlaklarını tedavi etmek için birçok seçenek mevcuttur, ancak her seçeneğin etkinliği kişiden kişiye değişebilir. Vücut çatlaklarından korunmak için sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek ve cildinizi nemlendirmek önemlidir.

Espina by Espiderm farklı çözümleri ile çatlak giderimi konusunda uygulamalar gerçekleştirmektedir. İletişim sayfamız üzerinden bize ulaşabilir, instagram sayfamızdan uygulama örneklerimize ulaşabilirsiniz.

6 Adımda Yosun Peeling

6 Adımda Yosun Peeling

Yosun Peeling, Algae, Bitkiler ve Perfluorodecalin bazlı doğal bileşenlerin bir kombinasyonudur. İçten dışa, bazal tabakadan yüzeye kadar diğer tüm cilt yenileyicilerden farklı şekilde çalışır. Cilt hücrelerinin dönüşümünü 4-8 hafta arasın gibi uzun bir süre yerine 72 saate kadar hızlandırır!

İçeriden Dışarıya Biyolojik Peeling!

Yosun Peeling Protokolü biyolojik olarak çalışır ve içten dışa doğru çalışan %100 güvenli bir düzelme süreci sağlar. Peeling tozunun mikro lifleri cilde nüfuz ederek kan akışını ve yeni hücre üretimini artırır.

Yosun Peelingin Faydaları:

  • Hücresel dönüşümü büyük ölçüde hızlandırarak hücre yenilenmesini uyarır
  • Fibroblastları kolajen ve elastin üretmeleri için uyarır
  • Sebum üretimini azaltır ve akne patlaklarıyla mücadele eden bakterilerle savaşır
  • Koyu cilt tiplerinde hiçbir risk olmadan çalışır
  • Pigmentasyon lekelerini ortadan kaldırır
  • Cilt kalınlığını normalleştirir
  • Yara izini azaltmak için çalışır

Yosun Peelingi Nasıl Çalışır?

Cildi hücre döngüsü boyunca doğal olarak olduğundan çok daha hızlı bir şekilde zorlayarak, yüz uygulamasından birkaç gün sonra cilt soyulmaya ve pul pul dökülmeye başlayacak ve içeriden daha yeni ve sağlıklı bir cilt ortaya çıkacaktır.

Ölü deri hücreleri deri yüzeyinde oturur

Doğal bileşenler uygulanır

Yosun Mikrofiberleri emilir ve cildin üst katmanları yenilenir.

Kan akışı ve bazal tabakanın altındaki Langerhern hücrelerinin uyarılması.

Uygulamadan yaklaşık 72 saat sonra cilt yenilenir.

Kolajen uyarıldıktan yaklaşık 24-48 saat sonra.

Yosun, Bitkiler ve Perflorodekalin bazlı doğal bileşenlerin kombinasyonu, en yaygın cilt problemleri için piyasadaki en gelişmiş ve etkili uygulama olarak kabul edilir.

Örneğin; akne, lekeli ve yağlı ciltler, kırışıklıklar/sarkmalar, kuru ciltler, pigmentasyon ve yaşlılık lekeleri, kuperoz ve rosacea, yara izleri ve genişlemiş gözenekler. En hassas ciltler için bile uygundur.

Espina by Espiderm Yosun Peeling konusunda Türkiye’nin en fazla uygulama yapan ve sonuç alan merkezidir. Uygulamalarız hakkında bilgi almak için iletişim sayfamız üzerinden bize ulaşabilir, instagram sayfamızı ziyaret ederek sonuçlarımıza göz atabilirsiniz.

Kalıcı Makyaj Hakkında Merak Edilenler

Kalıcı makyaj, yüz bölgesindeki cilt renk tonunu, kaşları, gözleri veya dudakları iyileştirmek için kullanılan bir kozmetik işlemdir. Bir tür dövme olarak da bilinir, ancak normal dövmelerden farklı olarak, kalıcı makyaj pigmentleri, cildin üst tabakasına yerleştirilir. Bu işlem, makyaj yapmaktan hoşlanmayan veya zaman kazanmak isteyen insanlar için idealdir.

Kalıcı Makyaj İşlemi Nasıl Yapılır?

Kalıcı makyaj işlemi, öncelikle bir estetisyen veya bir kozmetik cerrah tarafından yapılır. İşlem sırasında, pigmentler, sterilize edilmiş bir iğne veya özel bir cihaz aracılığıyla cildin üst tabakasına yerleştirilir. İşlem sırasında ağrı hissedilebilir, ancak uyuşturucu kremi veya lokal anestezikler kullanılarak ağrı azaltılabilir.

Kalıcı Makyaj Kimler İçin Uygundur?

Kalıcı makyaj, herkes için uygun değildir. Öncelikle, işlemi yaptırmadan önce, sağlık durumunuzun kalıcı makyaj işlemine uygun olup olmadığını kontrol etmek için bir doktorla görüşmelisiniz. Ayrıca, hamile veya emziren kadınlar, kan sulandırıcı ilaçlar kullananlar veya ciltte aktif bir enfeksiyonu olanlar için de uygun olmayabilir.

Kalıcı Makyajın Avantajları Nelerdir?

Kalıcı makyajın birçok avantajı vardır. İlk olarak, makyaj yapmaya zaman ayırmak istemeyenler için idealdir. Ayrıca, kalıcı makyaj, düzgün yapıldığında doğal görünüm sağlayabilir ve yüz hatlarını belirginleştirebilir. Ayrıca, kalıcı makyaj, kozmetik ürünlere harcanacak zaman ve para miktarını azaltabilir.

Kalıcı Makyajın Dezavantajları Nelerdir?

Kalıcı makyajın bazı dezavantajları da vardır. Örneğin, işlem sonrası ciltte hafif bir şişlik veya kızarıklık görülebilir. Ayrıca, pigmentlerin rengi zamanla solabilir veya değişebilir. Ayrıca, kalıcı makyaj işlemi geri döndürülemezdir ve bu nedenle dikkatli bir şekilde düşünülmesi gereken bir işlemdir.

Kalıcı makyaj işlemi sonrası, cildinizi doğru şekilde bakım yaparak iyileştirmeniz önemlidir. İşlem sonrası ilk 24 saat boyunca, işlem yapılan bölgeyi suya veya makyaj ürünlerine maruz bırakmamak gerekir. Ayrıca, işlem yapılan bölgenin temizliği için kullanılan malzemelerin steril olması gerektiğine dikkat edilmelidir.

İlk hafta boyunca, işlem yapılan bölgede hafif bir kabuklanma görülebilir. Kabuklanma sürecinde, bölgeyi tahriş etmemek için kaşınmaktan veya sürtünmekten kaçınmak önemlidir. Ayrıca, güneş ışığından uzak durmak ve güneş kremi kullanmak da pigmentlerin solmasını önlemek için önemlidir.

İşlem sonrası 4-6 hafta boyunca, ciltte hafif bir renk değişimi görülebilir. Bu nedenle, işlem sonrası birkaç hafta boyunca pigmentlerin tam rengini alması için beklemek önemlidir. Daha sonra, cildinizin durumuna bağlı olarak, düzenli olarak bakım yapmak gerekir.

Kalıcı makyajın bakımı, cildin doğal pH dengesini korumak için nemlendirici kullanımını içerir. Ayrıca, cildinizi temizlemek için nazik bir temizleyici kullanmak, makyaj malzemelerinizi ve fırçalarınızı düzenli olarak temizlemek de önemlidir.

Kalıcı Makyajın Riskleri Nelerdir?

Kalıcı makyajın bazı riskleri vardır. İşlem sırasında, enfeksiyon riski olabilir ve bu nedenle iğnelerin sterilizasyonu çok önemlidir. Ayrıca, işlem sonrası, işlem yapılan bölgede kızarıklık, şişlik veya ağrı olabilir.

Ayrıca, işlem sonrası pigmentlerin renklerinin değişmesi veya solması mümkündür. Kalıcı makyajın geri döndürülemez olması nedeniyle, pigmentlerin solması veya değişmesi, düzeltmenin maliyetini artırabilir.

Sonuç Olarak, kalıcı makyaj, doğru şekilde uygulandığında, kişinin yüz hatlarını belirginleştirmesine ve makyaj yapmaya harcanacak zamanı azaltmasına yardımcı olabilir. Ancak, kalıcı makyaj işlemi geri döndürülemez olduğundan, işlem yapmadan önce dikkatli düşünmek ve bir uzmanla görüşmek önemlidir. İşlem sonrası cildinizi doğru şekilde bakım yaparak iyileştirirseniz, sonuçlar daha olumlu olabilir.

Cilt Bakımı Yaptırırken Nelere Dikkat Edilmelidir?

Cilt bakımı, cildin sağlığını korumak ve iyileştirmek için yapılan bir dizi uygulamayı içerir. Doğru cilt bakımı, cildin doğal güzelliğini ortaya çıkarırken, cilt problemlerinin önlenmesine ve tedavisine de yardımcı olabilir. Bu makalede, cilt bakımının önemi ve yaparken dikkat edilmesi gerekenler hakkında detaylı bilgi vereceğim.

Cilt Bakımının Önemi

Cilt, vücudumuzun en büyük organıdır ve aynı zamanda en hassas olanıdır. Dış etkenlere (güneş, hava kirliliği, sigara, stres vb.) maruz kalan cilt, zamanla hasar görebilir. Doğru cilt bakımı, cildin koruyucu tabakasını güçlendirerek cildin sağlıklı kalmasını sağlar. Ayrıca, cilt bakımı cilt yaşlanmasını yavaşlatır, ciltteki lekeleri ve kırışıklıkları azaltır ve ciltteki problemleri önler.

Cilt Bakımında Nelere Dikkat Edilmeli?

  1. Cildinizin tipini öğrenin: Cildinize uygun bakımı yapabilmeniz için öncelikle cildinizin tipini öğrenmeniz gerekiyor. Yağlı ciltler, kuru ciltler, karma ciltler ve normal ciltler gibi farklı cilt tipleri vardır ve her biri için farklı bakım yöntemleri gereklidir.
  2. Güneşe karşı korunun: Güneş ışınları cildin en büyük düşmanıdır. Uzun süre güneşe maruz kalmak, ciltte lekeler, kırışıklıklar ve cilt kanseri riskini artırabilir. Bu nedenle, güneşe çıkmadan önce mutlaka güneş kremi kullanın. Güneş kremi seçerken, cildinizin tipini ve koruma faktörünü göz önünde bulundurun.
  3. Temizleyin: Cilt bakımının en önemli adımı cildi temizlemektir. Cildinizi düzenli olarak temizlemek, ciltteki ölü hücreleri ve kirleri uzaklaştırarak cildin sağlıklı kalmasını sağlar. Ancak, cildinizi çok sık yıkamak da zararlı olabilir. İdeal olarak, cildinizi günde iki kez (sabah ve akşam) temizleyin.
  4. Nemlendirin: Cildi nemlendirmek, cildin elastikiyetini koruyarak kırışıklıkların ve çizgilerin oluşmasını engeller. Nemlendirici seçerken, cildinizin tipini ve ihtiyaçlarını dikkate alın.
  5. Beslenmenize dikkat edin: Cilt sağlığı, beslenmeyle de doğrudan ilişkilidir. Sağlıklı bir diyet, cildin sağlıklı ve parlak görünmesine yardımcı olur. Cildin ihtiyaç duyduğu besinleri içeren gıdalar, cildin yenilenmesine ve gençleşmesine yardımcı olur. Ayrıca, yeterli miktarda su içmek de cildin nemli kalmasına yardımcı olur.

Cilt Bakımı Yaptırırken Nelere Dikkat Edilmeli?

  1. Cilt tipinizi bildirin: Cilt bakımı yaptırmaya karar verdiğinizde, cilt tipinizi estetisyen veya dermatologunuzla paylaşın. Cilt tipinize göre uygun ürünlerin seçilmesi, cilt bakımının başarısı açısından önemlidir.
  2. Güvenilir bir yer seçin: Cilt bakımı yaptırmadan önce, yaptırmak istediğiniz yerin güvenilir olup olmadığını araştırın. İyi bir üne sahip bir yer seçmek, cildinizin güvenliği açısından önemlidir.
  3. Yeni bir ürün kullanmadan önce test edin: Cilt bakım ürünlerini kullanmadan önce, ürünü öncelikle küçük bir alanda deneyin. Ürünün cildinizde herhangi bir reaksiyona neden olup olmadığını kontrol edin.
  4. Cildinize zarar vermeyin: Cilt bakımı sırasında, cildinize zarar vermemeye dikkat edin. Cildinize çok fazla baskı uygulamayın ve sert bir şekilde ovalamayın. Ayrıca, cilt bakımı sırasında kullanılan aletlerin hijyenik olduğundan emin olun.
  5. Düzenli olarak yaptırın: Cilt bakımı düzenli olarak yapılmalıdır. Düzenli olarak cilt bakımı yaptırmak, cildin sağlıklı kalmasını ve yaşlanma belirtilerinin azalmasını sağlar.

Lazer Epilasyon Kaç Seanstan Sonra Etkisini Gösterir?

Lazer epilasyon, istenmeyen tüyleri kalıcı olarak azaltmak veya ortadan kaldırmak için kullanılan bir yöntemdir. Genellikle, belirli bir bölgede birden fazla seans gerektiren bir işlemdir. Ancak, lazer epilasyonun etkisi, her kişinin cilt tipi, saç yapısı ve işlem bölgesine göre değişebilir. Bu nedenle, lazer epilasyon kaç seanstır sonuç verir sorusuna kesin bir cevap vermek zordur.

Lazer Epilasyon Nasıl Çalışır?

Lazer epilasyon, yüksek ışık enerjisi kullanarak saç foliküllerinin köklerini ısıtarak yok etmeyi hedefler. Lazer ışınları, saçların koyu pigmenti olan melanin tarafından emilir. Bu, lazerin ısı enerjisine dönüştürülmesine ve saç foliküllerinin yok edilmesine neden olur. Lazer epilasyon, bu nedenle, koyu renkli saçlarda daha etkilidir.

Lazer epilasyon işlemi, genellikle birkaç hafta arayla birden fazla seans gerektirir. Bu süre zarfında, saç folikülleri farklı büyüme aşamalarında olabilir. Lazer epilasyonun en etkili olduğu aşama, saçların aktif büyüme aşamasıdır. Bu nedenle, her seansın arasında geçen süre, işlemin etkinliğini etkiler.

Lazer Epilasyon Kaç Seansta Etkisini Gösterir?

Lazer epilasyonun etkisi, birçok faktöre bağlıdır. Bunlar arasında cilt tipi, saç yapısı, işlem bölgesi, lazer epilasyonun yapıldığı cihazın gücü ve kişinin yaşam tarzı yer alır.

Cilt Tipi: Lazer epilasyon, koyu renkli saçlar üzerinde daha etkili olmakla birlikte, koyu cilt tonları için daha az etkilidir. Bu nedenle, cilt tipi, işlemin etkililiğini etkileyen önemli bir faktördür.

Saç Yapısı: Lazer epilasyon, kılların kalın ve koyu olduğu bölgelerde daha etkilidir. İnce, açık renkli tüylerin yok edilmesi daha zor olabilir.

İşlem Bölgesi: Lazer epilasyon, farklı bölgelerde farklı sonuçlar verebilir. Örneğin, yüz bölgesindeki tüylerin yok edilmesi, bikini bölgesindeki tüylerin yok edilmesinden daha fazla seans gerektirebilir.

Lazer epilasyon işlemi sırasında, işlem yapılacak bölgeye lazer ışınları uygulanır. Lazer ışınları, saç foliküllerinin ısıtılmasına neden olarak, saçların köklerinin yok edilmesini hedefler. İşlem sırasında, cildin zarar görmemesi için cilt yüzeyi soğutulur.

Lazer epilasyon işlemi genellikle 15 ila 60 dakika arasında sürer, işlem yapılan bölgenin büyüklüğüne ve saç yapısına göre değişir. İşlem sonrasında, hafif bir kızarıklık veya şişlik görülebilir, ancak bu belirtiler genellikle kısa sürede geçer.

Lazer Epilasyonun Etkisi Ne Zaman Gösterilir?

Lazer epilasyon işlemi sonrasında, saçlar kısa sürede dökülmeye başlayabilir. Ancak, lazer epilasyonun kalıcı etkisinin görülmesi birkaç seans alabilir. Lazer epilasyon işlemi sırasında, yalnızca aktif büyüme aşamasındaki saç folikülleri hedef alınır. Ancak, tüm saç folikülleri aynı anda aktif büyüme aşamasında değildir. Bu nedenle, birkaç seans gereklidir.

Lazer epilasyon seansları arasındaki süre, lazer epilasyonun etkinliğini de etkiler. Genellikle, vücudun farklı bölgeleri için lazer epilasyon seansları arasında 4 ila 8 hafta arası bir süre önerilir. Bu süre, saç foliküllerinin farklı büyüme aşamalarına girmesi için yeterli zaman sağlar ve sonuçların daha etkili olmasına yardımcı olur.

Sonuç Olarak

Lazer epilasyon, kalıcı tüy azaltma veya yok etme yöntemi olarak popülerdir. Ancak, lazer epilasyonun etkisi, kişinin cilt tipi, saç yapısı ve işlem bölgesine göre değişebilir. İşlem sırasında, yalnızca aktif büyüme aşamasındaki saç folikülleri hedef alınır ve bu nedenle, birkaç seans gereklidir. Lazer epilasyon işlemi sonrasında, saçlar kısa sürede dökülmeye başlayabilir ancak kalıcı etkisi birkaç seans alabilir. Lazer epilasyonun etkinliğini artırmak için, doğru cilt tipi ve saç yapısına uygun lazer epilasyon cihazları ve teknikleri kullanılmalıdır.

Saç Mezoterapisinin Faydaları

Saç Mezoterapisi

Alopesi (erkek tipi saç dökülmesi problemi olanlar) olan danışanlar için, saçlarının dökülmesi kişinin imajınıza zarar verebilir ve yaşlandıkça özgüveninizi ciddi şekilde etkileyebilir. Neyse ki, saç mezoterapisi sayesinde saç seyrelmesi artık uzun vadeli bir durum olmaktan çıkmıştır.

Mezoterapi Nedir?

En popüler uygulama seçeneklerinden biri mezoterapi adı verilen yöntemdir. Mezoterapi, doğru besinlerin saç büyümesini ve sağlığını teşvik edebileceği ve böylece kellik, saç seyrekliği sürecini yavaşlatabileceği ilkesine dayanmaktadır. Saç sağlığını topikal olarak düzeltmek etmek için tasarlanmış özel şampuan ve saç kremlerinden tamamen farklıdır. Mezoterapi, besin maddelerini enjeksiyonlar yoluyla doğrudan saç köküne uygulayarak işlev görür. Bu enjeksiyonlar, saç dökülmesi yaşayanlar için birçok fayda sağlayan kanıtlanmış bir vitamin ve hyaluronik asit çözeltisi içerir.

Saç Mezoterapisi, saç dökülmesini durdurmak ve saçın yeniden büyümesini teşvik etmek için mezoderm içine stratejik olarak yerleştirilen mikro enjeksiyonlar kullanılarak uygulanır. Ağrısız, acısız ve kesin sonuç veren bu yöntem ile saç dökülmesine karşı savaşta daha güçlüsünüz.

Saçlarınızı kaybetmeye başladığınızda, saç köklerinizi korumanıza ve hatta artırmanıza yardımcı olabilecek cerrahi olmayan bir uygulamanın mevcut olabileceğine inanmak zor olabilir. Mezoterapi saç dökülmesi uygulamasının, benzer uygulamalara göre %90 daha etkili olduğu bildirilmiştir.

Saç Dökülmesinin Nedenleri Nelerdir?

Saç dökülmesi yaşamaya başladığımızda bu durum çeşitli nedenlerden dolayı olabilir.

  • Hormonlardaki değişiklikler
  • İlaç Tedavisi
  • Yaşlanma
  • Genetik
  • Hastalık
  • Kötü saç bakımı

Saç mezoterapisi saçlarda dökülme başta olmak üzere birçok  sorununun giderilmesi için etkili bir yöntemdir. Saç ve saç derisine ilişkin pek çok sorununun giderilmesinde tek başına veya farklı uygulamalara ek olarak saç mezoterapisinden yararlanmak mümkündür. 

Saç Mezoterapisinin Ne Gibi Faydaları Vardır?

Mezoterapi saç ihtiyaçlarınıza en uygun uygulama diye düşünüyorsanız, deneyimleyeceğiniz faydalardan bazıları şunlardır:

  • Daha kalın saç büyümesi
  • Saç dökülmesinde azalma
  • Kan dolaşımına yardımcı olur
  • Kolajen üretimini teşvik eder
  • Saç büyümesini teşvik eder
  • Bugün bir uzmanla konuşun
  • Ağrısız Süreç

Mezoterapi uygulamasından önce, prosedürünüzün basit ve rahat olmasını sağlamak için etkilenen bölgede lokal bir uyuşturucu madde kullanılır. Mikroiğneler cilde yalnızca mezoderm olarak da bilinen orta tabakaya nüfuz ettiğinden, işlem iyileşme sırasında kişide kalıcı bir ağrı bırakmaz.

Saç Dökülmesini Yavaşlatır

Mezoterapi, saç dökülmesi sürecini çeşitli şekillerde yavaşlatmak için yapılır. Enjeksiyonlardaki besinler, gençleştirici özellikleri nedeniyle özel olarak seçilmiştir. Mezoterapi, kafa derisine artan kan dolaşımını uyarır, iltihaplanmayı azaltır ve kafa derisi foliküllerine saç büyümesini artıran besleyici proteinler, vitaminler ve mineraller sağlar.

Aşırı DHT’yi (dihidrotestosteron) nötralize eder

Alopesi ve erkek tipi kelliğin en sık nedenlerinden biri, hastada aşırı dihidrotestosteron (DHT) bulunmasıdır. DHT’nin aşırı üretimi saçların yaşam döngülerini kısaltır, bu da özellikle kafa derisinin körfezleri ve tepe noktası üzerinde erken kelleşmeye neden olabilir. Mezoterapide kullanılan besinler aşırı DHT’yi nötralize ederek saç köklerinin sağlıklı ve uzun süreli büyüme için normal yaşam döngüsüne devam etmesini sağlar.

Özellikle erkek bireylerde yetişkinlik döneminde başlayan genetik saç dökülmelerinde mezoterapi ile yapılan destekleyici uygulamalar, saç ekimine olan ihtiyacı önleme ya da geciktirmede oldukça faydalı olabilir. İşlem sonrasında dışarıdan görülen herhangi bir iz ya da lekenin oluşmaması, saçların tıraşlanmasına ihtiyaç duyulmaması ve 20-40 dakika aralığındaki seanslar ile zamandan tasarruf sağlaması, mezoterapinin avantajları arasında belirtilebilir.

Kepeği Azaltır

Mezoterapi sürecinin bir diğer faydası da kafa derisinin gençleştirilmesidir.  Mezoterapi, kırışıklıkları azaltmak, egzamayla mücadele etmek ve cilde “parlayan” bir görünüm kazandırmak için onlarca yıldır kozmetik bir işlem olarak kullanılmaktadır. Kafa derisinde, enjeksiyon için kullanılan iğneler mezodermde mikro delikler oluşturur ve bu da her ikisi de sağlıklı cildin temel bileşenleri olan kolajen ve elastin üretimini uyarır. Aynı zamanda enjeksiyonlar kan akışının artmasını sağlayarak hem besleyici bir kafa derisi hem de güçlü ve sağlıklı saç köklerine katkıda bulunur. Mezoterapi tüm bunları mevcut kolajene zarar vermeden yapar, bu nedenle sadece kafa derinizdeki bu faydalı kimyasalın varlığını artırır. Sonuç? Rahatsız edici kepek üretme olasılığı daha düşük olan sağlıklı, nemli bir cilt.

Hızlı İyileşme ve Etkililik

Mezoterapinin genel süreci birkaç hafta veya ay boyunca gerçekleşebilse de, her seanstan sonra iyileşme hızlı ve neredeyse ağrısızdır. Bazı hastalar mikro enjeksiyonlar nedeniyle kafa derisinde ağrı veya minimal morarma yaşayabilse de bu yan etkiler normalde işlemden sadece bir hafta sonra iyileşir. Ayrıca, saç ekimi işleminin aksine, mezoterapinin etkisi genellikle günler ila haftalar içinde hızlı bir şekilde görülür.

Mezoterapi ile Sonuç Alma

Mezoterapi, saç incelmesini yavaşlatmanın ve gelecek yıllar boyunca sağlıklı, hacimli saçları teşvik etmenin kanıtlanmış ve etkili bir yoludur. Süreç, gelişimin çeşitli aşamalarında alopesi yaşayan hem erkekler hem de kadınlar için çok uygundur. Mezoterapinin sizin için doğru çözüm olup olmadığını belirlemek için mutlaka uzman biriyle görüşün.

Espina by Espiderm saç mezoterapisi uygulamaları hakkında bilgi almak için iletişim sayfamız üzerinden bize ulaşabilir, instagram sayfamızı ziyaret ederek sonuçlarımıza göz atabilirsiniz.